1/12/2010

Kibir



Kollarının arasında gümüşlenmiş bir göz “anlam.”
Keder ise sadece bir kelime diyorsun, titreşime koyarken diyalektiği.
Mutsuzluk sol ayak bileğine daha çok yaslanıyor,
Denizlere kibir askısı örmeye başlıyorsun
Ama bilmiyorsun henüz,
Sırtını dönmeyi bıraktığında ilk yüzünün gidecek olduğunu
kendini karşılamaya.

8 yorum:

İçre dedi ki...

Yüzüm!Gökyüzünde asılı binlerce yıldız.
Sırrı dökülürken yeryüzüne
konfeti yağmurunda sanır kendisini suretim.
Oysa bilmez çocuktur halen ruhu...
Sıradan bir cama dönüşsede yüzü.

Unknown dedi ki...

yüzümdeki ince bir çatlaktan kendini kandırırken çocukluğum.

göknur dedi ki...

Nasılsın?
Müzikleri çok beğendiğimi söylemişmiydim:)
Yorum yazmasamda açıyorum, çalıyor saatlerce:)
İlk açtığımda farkında bile değildim blogdan çaldığının sonra kapatınca farkketmiştim.

Unknown dedi ki...

Aynı ayna aynı dünya Göknur:)
Umarım sen de iyisindir.
Senin için yeni birşeyler seçtim umarım beğenirsin:)

göknur dedi ki...

Müzik en dolaysız sanatmış yani insana en kolay ulaşan, direk kalp ritimlerini etkiliyormuş.
Çok teşekkür ederim, o kadar iyi geldi ki...
Dinliyorum.

Adsız dedi ki...

merhaba
ashenica
ben aykut
nasılsın

yeni bir dünya yok
yeni bir dil olmadan'a evet

ataerkil dönemde ataerkil dil vardır, sınıfsız toplum da elbette bunları çözer.

Unknown dedi ki...

Merhaba Aykut,

Sınıfsız toplum bu yüzyılda bir çözüm önerisi olabilir mi bilmiyorum aslında. Daha çok ütopik bir söylemi çağrıştırabilir. Çünkü mülkiyetin bütün olmazsa olmaz dediğimiz altın kurallarının baya bir aşıldığını görmekteyiz. artık sadece mülkiyet zincirleri devletin toprağın temellerine dayanmıyor, kapitalizmin küreselleşmesiyle birlikte artık sistemler insanların mülkiyet kurabileceği en basit zeminleri bu anlamda suni bir şekilde yaratmaya ve bu rüyanın devamlılığını sağlayacak her aracı kullanmakta. Bu durumda belki de sahip olduğumuz bütün dillerin irrite edilip yeni bir dilin yaratımıyla ancak bu sürecin karşısında gerçek bir Anti system yaratabileceğimizi düşünüyorum.

Adsız dedi ki...

merhaba ashenica,

ben de sınıflı ve sınıfsız toplum hakkında okuyorum, ve okumaya çalışıyorum, çok bilgili olduğum için sınıfsız toplum demiyorum, marksist teorilerin bilimsel materyalizmin böyle öngördüğü şeklinde ifade ettiği için, böyle düşünüyorum.

söylediğin cümleleri daha teorik, bilimsel yapmaya çalışıyorsan ya da yaptıysan belki senin dediğin olabilir

ya da tamamıyla senin dediğin de olabilir

toplumların oluşum tarih süreci 10000 yıldır, bu toplumların oluşumu eski komünal toplum, sınıflı toplumlar olarak gelişmiştir, karl marx ve friedrich engels'in alman ideolojisinde belirttiği; feodalimz'in üstyapı yani yöneticilerinin bir kısmı burjuva'ya geçerek, kapitalizm oluşumuna katkı da bulunduysa, kapitalistlerin bir kısmı da işçi sınıfı safına geçerek sosyalizm, sınıfsız topluma doğru yol alacağını ifade ediyor

toplumların oluşumunda kadınların ilkleri hakkında sana bilgi sunayım.

ilk avcılığa yapan kadınlardır.
ilk aletleri bulan kadınlardır.
ilk evcilleştirmeyi yapan kadınlardır.
ilk toplum kurallarını koyan kadınlardır.
ilk zanaatları yapan kadınlardır.
ilk hekimler kadınlardır
ilk zehirli bitki ve zehirsiz bitkiyi yapan kadındır
ilk bilimsel çalışmaları yapan kadındır.
ilk halat yapan kadınlardır.
ilk dokumacılığı yapan kadınlardır.
ilk dericiliği yapan kadınlardır.
ilk giysileri yapan kadınlardır.
ilk erkekleri ve erkek çocuklarını yanyana getiren kadınlardır.
ilk çanak yapımcıları kadınlardır.
ilk sanatçılar kadınlardır.
ilk evleri, barınakları yapan kadınlardır.
ilk mimarlar kadındır
ilk mühendisler kadındır
ilk ateşi bulan kadınlardır.
ilk taşımacılığı hayvanlar aracılığıyla yapan kadınlardır

iyi günler