1/21/2009

Manolya Kırığı



“Bir bütünlük diledim Tanrı’ dan
Yeryüzüyle gökyüzü arasında kuşkusuz bir çizgi
Sabırla ve inançla bekledim
Telaşsız yürüyebilmeyi..”


Suda çalkaladığım her yalnızlık,
tenimde patlamaya hazır çok tesirli bir bomba olurken
Eski bir gürültüyü unutmak için yaslanıyordum beni götürmeyecek bütün gemilere
İki insan öncesi ve iki insan sonrası kadar saçmaydı bu hayat
Varoluşumu rastladığım her yüze bildirip hatırlanmayı beklerken
Frenlerim tutmadı kendime çarpıldım.
Yıpratılmış bir yüz takındım çiçekli çarşaflar içinde, tesirsiz acılarla ovdum bileklerimi.
Giyindiğim bu çirkinlik taştı , kayıp bir yılanla anlaştı.
Akli dengesi bozuk kağıtlar basıldı damarlarıma.

Gerçeğinin peşindeki hayaldim ben.
Bana rastlasanız içimden hızla koşardınız.

Oysa Tanrı’ya fısıldadım ben
Bu girdabı al benden, bu bozuk süt kokusunu…
Topla ipeklerimi..

Ama Sus Pus –tu zaman.
Kımıldamadı içimdeki dolunay.
Manolya delirmedi.


Nilgün'e...

Hiç yorum yok: